20 Haziran 2017 Salı

SULTAN MURADIN BAĞDAD SEFERİ DÖNÜŞ GÜZERGÂHI

Sultan 20 gün Bağdad’da kalıp, İmam-ı Âzam, Şeyh Abdülkadir Geylanî 
türbeleri ile Bağdad’ın yıkılan sur ve kulelerin onarım işlerini yoluna koydu
17 Ocak 1639 (12 Ramazan 1048)’de İmam Musa (Kazımiyye)’den kalkıp,
 Diyarbekir’e  doğru yola çıktı. Sultan, İmam Musa’dan kalkıp, Tel-Kuş, 
Kasr-ı Sümeyke, Sadr-ı Decüyle ve Aşık Maşuk menzilini geçip, altıncı  
menzilde Tekrit’e     vardı.Sultan; Kızılhan, Acısu, Karga Çimi, 
Ali Hammamı’nı geçip, Bir gün  kalındıktan sonra, Han-ı İsmail, 
Kesik Köprü, Ak-Boğa, Demirkapu, Nusaybin, 
Mardin altı ve Şuhud Pınarı menzilleri geçildi.

SULTAN IV.MURADIN BAĞDAD SEFERİ GÜZERÂHI

SULTAN IV. MURAD’IN BAĞDAT’A  GİDİŞİ SIRASINDA UĞRADIĞI MENZİLLER

1 Nisan 1638 (16 Zilkade 1047)’de ordu, 8 Nisan (23 Zilkade)’de de Sultan 4. Murad, alaylarla Üsküdar’a geçti.
Üsküdar’da 29 gün kalınıp, son hazırlıklar tamamlandı ve 8 Mayıs 1638 (23 Zilhicce 1047)’de İzmit’e doğru yola çıkıldı. Sırasıyla, Maldepe, Tuzla, Dilönü, Çınarçayırı geçilip, 27 Zilhicce’de İznigmid’e (İzmit) gelindi. Burada  sekiz gün kalındı.

19 Haziran 2017 Pazartesi

SULTAN DÖRDÜNCÜ MURAD DÖNEMİ GENEL BAKIŞ

4. Murat, 27 Temmuz 1612 yılında doğmuş olan 96. İslam halifesi ve 17. Osmanlı padişahıdır. 1623 ve 1640 yılları arasında toplam 17 yıl saltanatta kalmıştır. Babası 1. Ahmet, annesi ise Kösem Sultan'dır. Tarihte Bağdat Fatihi ve Sahib-i Kıran ve Gazi olarak bilinir. Ağabeyi olan Genç Osman'ın Yedikule zindanlarında öldürülmesi üzerine, tahta geçen amcası 1. Mustafa'nın akli dengesi olmadığı ileri sürülüp 11 yaşında tahta geçirilen 4. Murat'ın saltanatı 10 Eylül 1623 yılında başlamış oldu.

17 Haziran 2017 Cumartesi

DÖRDÜNCÜ MURAD DEVRİ ÖNEMLİ KİŞİLERİ 1 ABAZA MEHMED PAŞA

           Abaza Mehmet Paşa; Osmanlı veziridir. (1576 – İstanbul 1634). Gürcü Mehmet Paşa’nın kardeşidir. Gençliğinde ünlü Celalilerden Canbulatoğlu’nun hazinedarlığını yaptığı sırada Kuyucu Murat Paşa’nın Canbulatoğlu ile yaptığı savaşta tutsak edildi. O sırada Yeniçeri Ağası olan Halil Ağa’nın (daha sonra vezirazam Halil Paşa) aracılığıyla bağışlandı ve onun korumasına girdi.